31 Mart 2010 Çarşamba

31 Mart Olayı -- 25 Random Things

Rules: You are supposed to write a note with 25 random things, facts, habits, or goals about you.

1) en sevdiğin yemek dendi mi aksiyonlu şeyler saymak aklıma gelmez. barbunya ve zeytinyağlı ayşe kadın fasulyeyi ilk iki sıraya koyuveririm. zaten çok az yemek seçerim. patates yemeğini de çok severim bak. kereviz ve zeytinyağlı ıspanak sevmiorum ama. şmdilik sevmediğim başka şey gelmedi aklıma.

2) hazır yemekten konu açıldı, en son ne zaman kg, kalori, yağ, vs düşünmeden yemek yedim hatırlamıorum. evde en rahat yalnızken yemek yerim, diğer türlü rahatsız oluorum. dışarda ve babannemde yemeyi en çok seviorum. bikaç yıl öncesine kadar acıktm demenin ayıp bi şey olduğunu falan sanırdım. böle de saçma bi yemek anlayışım vardır.

3) üniye ilk girdiğim yıldan büyük ölçüde nefret ettim. aslında ilk senemde sürekli bi şeyler yetiştirmek gerekmesinden, yaptığım şeyleri kimseye beğendirememekten ve teslim stresinden nefret ettim. 2. yıl derslerden ve okulun kendisine uyuz olmakla geçti. 3. yıl da hocalara ortama ve bilumum insanlara. 4. yıla geldim şmdi hepsini seviorum ama asla mezun oldum bu okul bitti die üzülmicem sanırım. liseyiyse hala tek geçerim.

4) nefret ettiğim yılları sıralamak gerekirse heralde 2009u başa koyarım. çok acımasız olmama da gerek yok bazı çok güzel şeler de olmuştur 09'da ama genel olarak ruh halime bakarsak en boku 2009 olur. hatta o kadar boktur ki 2010 ocağı da kendine katıp 13 ay sürmüştür bu yıl. sora 2005in sonları olabilir. sora 2008 sora da 2007 sonları sanırsam. en ii yıl derseniz 2006 derim, sora 2005 başları, sora 2007 başları gelir. ewt bi yılın içnde bok ve ii zmnlar oluo =) 2010sa daha sonuçlanmadı ama böle giderse 2. sıraya yerleşebilir. cidden 06'dan beri en mutlu olduğum zmnlarda olabilirim.

5) yenilikleri hiç sevmem. belki doru bi şey diildir ama yeni bi şeyler denemektense alıştıklarımı bin kere tercih ederim (yemekler hariç). önceden izleyip sevdiğim bi filmi tekrar izlemeyi, okuduğum sevdiğim bi kitabı tekrar okumayı çok severim. senelerce aynı yere tatile gidebilirim. emekli ruhluyum =p

6) evde yalnızsam (hatta bazen diilsem de) ya şarkı sölerim ya dans ederim ya kendi kendime konuşurum. deli diilim sadece kendi kendime eğlenmeyi seviorum.

7) şimdiden ist dışında havası daha sıcak sahilde bi yerlere yerleşme orda çalışma hayallerindeyim. bodrum da olur izmir de.. antalya bile olur =p nerdeeee =)

8) teknoloji katilliğim sayesinde bi sürü dosyamı, filmimi dizimi, en önemlisi zilyon fotomu kaybettim. hala da aklıma geldikçe içim gidio ama eylemlerim sürücek malesef..

9) evde babamın eseri olan içi dolup taşan büyük bi içki dolabı var. denememiş olsam da sayesinde garip saçma içkiler öğrenmişimdir. favorilerimse envai çeşit bulup getirdiği rus/ukrayna vodkaları. vodkayı da ya enerjiyle ya shot seviorum ayrıca.

10) çok az film izlerim. titanici izlememiş olmama şaşkın şaşkın bakan insanlar oluo. çünkü genelde filmleri kötü şeyler olucak die kapatırım. bu konuda en uyuz olduğum filmler de romantik komediler. o iki salak çift başta beraber/beraberimsidir sora işler boka sarar bütün film karın ağrısıyla geçer sora da kavuştuklarında ah yavrumlaar çok tatlılaar die sevinmem (notting hill hariç, onu da ailevi ortamda izlemiş olmasam çoktan yarısında kapamış olurdum). aksiyonlu gerilimli filmleri bu tarz duygusal trajikomik vs filmlere tercih ederim bi heyecan silsilesi içinde hop bitiverio en azından.

11) 2 senedir vakit bulamıorm ama normalde her sene aralıkta (hatta christmas civarında) lord of the rings üçlemesini yeni baştan izlerim. hala izlerken gaz olurum, bi haftasonum ona gider ama detokstan daha etkili olduğunu düşünüorum. detoksu bi kere denicek oldum ilk gün öğlen (12de) kendimi mantıcıda buldum.

12) aile içinde en çok babannemle dedemin muabbetini severim. hem meraklıdırlar 15 soru sorarlar (bazen baysa da) bi şey anlattığımda aşırı ilgiyle dinlerler. ananem de bunu kıskanır ama kendisiyle telde konuşmak şu şekildedir: -alo anane? -he? -nasılsın? -e iyiyim (sen nasılsın yıooh). -napıosun? -e hiiç oturuoruz napalm (sen napıosn yıooh)... - sessizlik - -nese şey dicektim ben bıdıbıdı vıdıvıdı. -hıı oldu yavrum. -peki anane... hadi hoşçakalın.. -çat!
ev içindeyse pek kimseyle muabbet halinde diilimdir uzun süredir. can'ın en sevdiği muabbet şekli oynadığı oyunlardan ve izlediği çizgi filmlerdeki komik sahnelerden bahsetmektir bayarım. babamla iletişim kurmanın tek yolu futboldan geçer, ben de son bikaç senedir futbolla eskisi gibi ilgilenmediğim içn onla da muabbet minimuma düşmüştür. annemle güzel muabbet edilir aslında ama kendisi de son bikaç senedir her muabbeti aynı noktaya çekme konusunda rekor denemelerinde olduğundan onla da konuşulmaz olmuştur. kısaca sanal ortam i (L) you.

13) doğu-batı kuzey-güney sentezi nedir derseniz, benim: bi tarafta bulgar göçmeni dedem ve erzurumlu ananem, dier taraftaysa antalyalı dedem ve gürcistan/abhazya göçmeni babannem. kimseye tavsiye etmiorum =) doğu batı sentezinden kimseye zarar gelir mi bilmem ama işin içine güney kuzey de karışınca çıkan sonuçlar baya orijinal, bkz ben bkz can =p can benden bin kat daha garip de nese =)

14) ilerde trde yaşıcak olmasam yurtdışında tarih okurdum. trde tarih okusam pelin batu'nun yerinde canlı yayında uyuklayan kişi ben olurdum =)


15) küçüklüğümde korkunç derecede alakasız tipleri beğenmişliğim vardır (gerçi şmdi çok mu alakalı beğeniorum o ayrı mesele). bikaçını saymak gerekirse: şeker kız candy'den terry grandchester, red kit, güçlü şirin, sylvester stallone, çelik, çılgın bedişteki oktay, ricky martin, eminem vs.. ve itiraf ediorum sylvesterın kasları severdim.

16) en bomba ve fantastik hayallerimden biri de bigün taksim residence'ta yaşamak ve itüde öğretim görevlisi olmak, karşıdan karşıya geçerek işe gidebilmektir. ikisinin bi arada olduğu ekonomik şartlara dünya üzerinde rastlanabiliceğini pek sanmıorum =)

17) matkap sesinde ölesiye nefret ediorm. hele uykumdan matkap sesiyle uyanırsam içimden baya küfrederim. gerçi kim nefret etmez matkap sesinden ama demin okulun alt katında matkapla duvar delen adama kafa göz dalmak istedimi fark ettim. cidden korkunç.

18) sapığım. beni böle kabullenen insanlar, sizi seviorum.

19) 'gerçek aşkı arıoraaaam' ya da 'şu anda biriyle olmaya ihtiyacım vaaaaoor' tarzı konuşan kişiler genelde belasını arıodur, hatta acınası olabilirler. ama aşık olmuş kişiler, ki aşkı arayanlardan çıktığına inanmıorum bunların, sadece saygı duyulası + şefkat gösterilesi kişiler olur. tabi bu bnm gözümde böle, başkasını bilmem. hı bunun benle alakası ne dersekk mümkünse benden uzak olsun bu işler, ben bu gözlemci halimden baya memnunum. 30 yıl kına gecelerinde kına tepsisi taşıtılan kişi olmak durumunda kalsam da fark etmez =)

20) gece dışarı çıkıldığında club tarzı yerlere gitmeyi aslında çok seviorum ama yaklaşık 2 yıldır hiç gitmedim. beraber gidicek kimse olmamış =)

21) son dakkacıyım. her şeyi son dakkaya bırakırım. buna tüm teslimler, maketler, paftalar, ödevler, sınavlar.. her şey dahil.

22) yaşlanınca oya aydoğan görünümlü aysel gürel tarzlı bi şey olmak istiorum. yeğenlerim bzm de bi deli hala var die bahsetsinler benden =)

23) çok sabırlı olduğumu söleyenler vardır. ya da ii birisin diyenler. bense kendimi inceden enayi olarak görüorum ama bundan rahatsız diilim. çoğu şeye sinirlenmem bile (gerçi umursamazlığımın da bunda etkisi büyük), ama ikiyüzlülüğe tahammül edebildiğim henüz görülmemiştir.

24) einstein insanların aptallığı sonsuzdur demiş ama bende umursamazlık ve vurdumduymazlık sonsuz die düşünüorum. bazen dönüp bakınca kendime şaştığım umursamazlık rekorlarım mevcut. sınır tanımamm.

25) çevremdeki insanlar beni neden sevio pek anlamıorm =) cidden ama bazen böle bi arkı hak etmek içn napmış olablirim acaba die düşündüğüm insanlar var. gerçi bu güzel bişe galiba nese sanırım baya şanslıyım çnkü düşününce ben olsam benle ark olmazdm ne kasıcam ya =)

15 Mart 2010 Pazartesi

"Tinúviel! Tinúviel!" he called her..

I linger in the doorway
Of alarm clock screaming
Monsters calling my name


Let me stay
Where the wind will whisper to me
Where the raindrops, as they’re falling, tell a story

In my field of paper flowers
And candy clouds of lullaby..

I lie inside myself for hours
And watch my purple sky fly over me..

Don’t say I’m out of touch
With this rampant chaos - your reality

I know well what lies beyond my sleeping refuge
The nightmare I built my own world to escape..

In my field of paper flowers
And candy clouds of lullaby..

I lie inside myself for hours
And watch my purple sky fly over me..

Swallowed up in the sound of my screaming
Cannot cease for the fear of silent nights
Oh, how I long for the deep sleep dreaming
The goddess of imaginary light..

In my field of paper flowers
And candy clouds of lullaby..

I lie inside myself for hours
And watch my purple sky fly over me..

14 Mart 2010 Pazar

hope fades into the world of night

ham meyvayız hala, koparmışlar dalımızdan..

güzel günler bizi bekler, eyvallah dersin geçer gider..
boyun büküp önünde ağlasam sessizce, şu garip gönlüm affolur mu?
..
bıraksam kendimi şöyle, oh, ne rahat.. bu da geçer gülüm, yaşamana bak..
alınacak dersler var, sorulacak sorular; bu da geçer gülüm, bizden bu kadar..