27 Ekim 2009 Salı

"ben"


"Bundan bir sene önceki halim için rahatlıkla salak derim. Bundan bir sene önceki halimi beğenmiyorum. Hatta uyuz oluyorum. Ama geçen sene sorsaydın geçen seneki halimi, iyi lan derdim. Fıstık gibi işte. Takılıyoruz. Tıpkı bu seneki halimi sorsan, iyi ki diyeceğim gibi. Ama bu seneki halimi önümüzdeki sene sorsan, büyük ihtimalle salak diycem. Hiç beğenmiycem bu seneki halimi önümüzdeki sene. Çünki hep böyle oldu. Her sene, bir sene önceki halimi salak buldum. Ki, hakikaten öyledir. Olağanüstü büyük salaklıklar yapmışım. Ama o an fark etmemişim. Hatta beğenmişim yaptığım şeyleri. Sözün özü, şu seneye kadar tam bir salak gibi yaşamışım. Bu gidişat değişmiyceğine göre, yani sen değiştiğini zannediyosun, ama bir sene geriye dönüp baktığında görüyorsun ki, değişmemiş, bütün hayatımı bir salak olarak geçireceğimi şu an itibari ile fark etmiş bulunmaktayım. Bir gün bir sene önceki halimi beğenirsem büyük ihtimalle o sene ölürüm gibi geliyo bana zaten. Düşünsene seksenbeş yaşımdayım da, Allah öyle uzun ömür gibi bi'şiy vermiş, seksendört yaşımdaki halimi çok beğeniyorum. Süperdi lan diyorum. Kesin ölürüm ben o sene. Bu budur yani."

--Alpay Erdem

Hiç yorum yok: